2007 yılının Nisan ayında Meclis tarafından gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, AK Parti’nin adayının Abdullah Gül olacağı konuşuluyordu. Ama askeri kesim, eşinin başörtülü olmasını gerekçe göstererek bu isme karşı çıkıyordu. Ardından dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın “Cumhuriyete sözde değil özde bağlılık” sözleri ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis’te 367 oy gerektiği tartışmaları baş gösterdi.
O tartışmalara rağmen, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Gül’ün adaylığından geri adım atmadı. Takvimler 27 Nisan’ı gösterdiğinde Meclis’te yapılan seçimde AK Parti’nin adayı 361 oyunun 357’sini aldı. CHP, 367’yi gerekçe göstererek oylamayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Aynı günün gecesi Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden daha sonra adına e-muhtıra denecek bir açıklama yayımladı. Yayımlanan o açıklamada, TSK’nın darbe yapmaktan kaçınmayacağı ima ediliyordu.
Aday değiştirme tartışmalarına, 367 polemiklerine direnen AK Parti hükümeti, o bildiriye de boyun eğmedi. Ertesi gün, 28 Nisan’da saat 15’te e-muhtıraya karşı açıklama yayınladı.
E-muhtıranın üzerinden 18 yıl geçti. AK Parti şimdi o günleri bilmeyen, hatırlamayan gençlere, o günlerden bugünlere nasıl gelindiğini anlatacak. O güne ilişkin yapılan hazırlıkları anlatan AK Parti İnsan Hakları Başkanı Hasan Basri Yalçın, soruşturmalarla ilgili CHP’nin tavrına işaret etti ve AK Parti’nin e-muhtıra sürecinde bile hukuk içinde hareket ettiğini vurguladı.
Yalçın, “AK Parti’ye yönelik darbe teşebbüslerinde bile, partimizin tavrı hep hukuk içerisinde ve siyasal yöntemlerle olmuştur. Ama CHP’lilerin kendilerine yönelik yolsuzluk bir soruşturmasında bile yöntemleri demokrasi ve hukuk içerisinde kalmıyor” dedi.
.